GİRİŞ
Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından türlü konularda bilgi veren bir tür yıllık şeklinde tanımlanan almanaklar hazırlanma amaçlarına göre oldukça çeşitli konuları ihtiva etmektedir. Yıllık olarak da isimlendirilen almanaklar, kendi konusuyla ilgili olarak, yayınlandıkları senenin önemli olaylarını ve çeşitli istatistiki bilgileri içeren kaynaklardır. İlk örneği 15. yüzyılın ikinci yarısında Viyana’da yayınlanan salnamelerin sonrasında Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere diğer Avrupa devletlerinde de yayınlanmaya başladığı bilinmektedir. Osmanlı Devletinde ise Tanzimat Dönemi’nde ilk salname yayınlanmıştır. Bu dönemden sonra salnamelerin türlerinin ve sayılarının artarak yayınlanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır[1].
Osmanlı Devleti’nde bir gelenek hâline gelen salnameler türlerine göre devlet salnameleri, nezaret salnameleri, vilayet salnameleri ve özel salnameler şeklinde dörde ayrılmaktadır. Özel kurumlar ya da kişiler tarafından yayınlanan salnamelerin daha çok almanak olarak isimlendirildiği anlaşılmaktadır[2] . II. Abdülhamid Döneminde Maarif Nezareti tarafından H.1894-1895’ten itibaren ilk kez ülke çapında eğitim istatistiklerinin yayınlanmaya başlandığı, H.1898-1904 yılları için Salname-i Nezaret-i Maarif-i Umumiye adıyla, ülke çapında önemli eğitim, öğretim yıllıkları yayınlandığı görülmektedir. Akyüz, maarif salnameleriyle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapmıştır: “Bu belgeler, ülkenin eğitim durumunu rakamsal olarak ve topluca gösterdikleri için, eğitim sorunlarının daha iyi anlaşılıp değerlendirilmesine yardımcı olmuştur[3] .”
Osmanlı Devleti’ndeki pek çok uygulama gibi salname anlayışının da Türkiye Cumhuriyeti’nde devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında 1925-1928 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi yayınlanmıştır[4] . İçerikleri göz önüne alındığında salnameler, yayınlandıkları dönemlerin anlaşılması açısından tarihe ışık tutan önemli kaynaklar arasında yer almaktadır.
Bu çalışmada transkripsiyonu yapılan, 1928 yılında Türk Maarif Cemiyeti tarafından yayınlanan Muallimler Almanağı, Maarif Vekâleti Halk Terbiyesi Müdürü Faik Reşit (Unat) ve Maarif Vekâleti Mektep Müzesi Müdürü İsmail Hakkı (Tonguç) tarafından, 1928-1929 ders yılı için hazırlanmıştır. Türk millî eğitiminin önde gelen isimlerinden olan Faik Reşit (Unat), öğretmenlikten çeşitli kademelerde idareciliğe kadar pek çok alanda Türk eğitimine önemli hizmetlerde bulunmuştur. 1927-1928 yıllarında İlk Tedrisat Dairesinde Halk Terbiyesi Şube Müdürlüğü yapmış, yine aynı dönemde Maarif Düsturu adlı bir kitap yayınlayarak fiili görevlerinin yanında eserleri ile de Türk eğitim tarihine adını yazdırmıştır[5] . Muallim Almanağı’nın hazırlanmasına katkı sağlayan bir diğer isim olan İsmail Hakkı (Tonguç)’da yine millî eğitimimize katkıları büyük olan önemli bir eğitimcidir. 1919’da öğretmenlikle başladığı eğitim hizmetlerine ilerleyen yıllarda eğitimin çeşitli kademelerinde idarecilikle devam etmiştir. Almanağın yayınlandığı dönemde Millî Eğitim Bakanlığında Levazım ve Ders Araçları Müdürlüğü, Okul Müzesi Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur[6] .
Öğretmenlerin kullanımı için hazırlanmış olan Muallim Almanağı doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir. Doküman analizi özellikle tarih araştırmalarında sıklıkla kullanılan bir nitel araştırma modelidir. Çalışmada incelenen almanağın orijinal metnine Hakkı Tarık Us Koleksiyonu’ndan ulaşılmıştır. Almanağın içeriği incelendiğinde günümüz eğitim anlayışı ve öğretmen yeterliklerinin belirlenmesi noktasında fayda sağlayacağı düşünülmüştür. Yayınlandığı dönemin özelliklerini yansıtması bakımından büyük önem taşıyan bu eserin günümüzde yeniden ele alınması eğitimcilere de katkı sağlayacaktır.
I. Muallim Almanağı’nın Yayınlandığı Dönemde Türk Millî Eğitimine Genel Bir Bakış
1928-1929 eğitim öğretim yılında yayınlanan Muallim Almanağı’nın hazırlanmasının amaçlarının anlaşılması için o dönemin eğitim anlayışının genel çerçevesinin çizilmesi faydalı olacaktır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırma gayesi devlet, millet ve rejim bağlamında gerçekleştirilen tüm yeniliklerin temelini oluşturmuştur. Mustafa Kemal Atatürk tarafından her fırsatta belirtildiği üzere bu yeniliklerde eğitime ve eğitimcilere büyük görevler verilmiştir[7] . Herder ve Rousseau gibi farklı düşüncelere sahip düşünürlerin bile üzerinde hem fikir olduğu görüşe göre devlet ve ulus arasında, ulusallık bağının kurulması için devletin eğitim programlarını düzenlemesi ve denetlemesi önem taşımaktadır. Eğitim aracılığıyla yönetimlerin tüm halkın ortak bir amaç etrafında toplanması için ortak bir inanç ve değer sistemi oluşturdukları görülmektedir[8] .
Cumhuriyetin kurulduğu dönemde ülkenin içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında başta iktisadi olmak üzere pek çok alanda sıkıntılı bir süreçten geçildiği görülmektedir. Bu süreçte eğitimciler, eğitim-öğretim faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için imkânsızlıklar içerisinde kendi imkânlarını yaratmak durumunda kalmışlardır[9] . Eğitim alanında çözülmesi gereken en önemli sorunların başında, eğitimde var olan ikiliği ortadan kaldırmak, alfabe ile ilgili var olan tartışmalara bir son vermek, ilköğretimi yaygınlaştırmak, halkın aydınlanmasını sağlamak gibi konular gelmektedir[10] .
Bu konuların çözüme kavuşturulması için yasal anlamda ilk adım 1924 yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu olmuştur. Bu kanunla eğitimöğretim faaliyetleri tek çatı altına toplanmış ve eğitimde var olan ikili duruma son verilmiştir. 1926 tarihinde Maarif Teşkilatına Dair Kanun, 1928 yılında ise Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun kabul edilmiştir[11]. Bu kanunlarla birlikte eğitimden beklenen hedeflere ulaşabilmek için gerekli alt yapının yasal dayanakları oluşturulmuş ve uygulayıcılar için yol haritaları çizilmiştir.
Bu çalışmalarla birlikte uygulamada da program geliştirme çalışmalarıyla cumhuriyetin hedeflerine uygun nesiller yetiştirmek için bu hedeflere uygun programların hazırlandığı görülmektedir. Eğitimde gerçekleştirilmek istenen değişimlerin en önemli aracı eğitim programlarıdır. Cumhuriyet tarihinin ilk ilkokul programı 1924 İlk Mektep Müfredatı’dır. Bu program, ilk olması nedeniyle daha genel bir program olma özelliği göstermektedir. Daha sonra 1926, 1927, 1930, 1936 yıllarında ilkokul programlarında düzenlemeler yapıldığı, derslerin amaçlarının daha net bir şekilde ifade edildiği, bazı dersler ilave edilerek yeniliklere gidildiği görülmektedir[12] .
Eğitim alanında yapılan tüm bu yeniliklerde Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitimle ilgili görüşlerinin izleri görülmektedir. Atatürk tarafından farklı ortamlarda yapılmış olan konuşmalardan yola çıkarak Doğan tarafından Atatürk’ün eğitim anlayışı şu şekilde ifade edilmiştir; “Atatürk, ortaya koyduğu bu görüşler ile eğitimin laik bir temele dayalı, gözlem ve deneye yer veren bir eğitim olacağını ve geniş kitlelerin bu eğitimden yararlanmalarını öngörmüştür[13].” Atatürk’ün eğitim anlayışı, o dönemde okullara bakış açısını da şekillendirmiştir. Dönemin eğitimcilerinin okullardan beklentilerini oldukça yüksek tuttuğu, okulların hayat okulu, iş okulu olması gerektiğini düşündükleri anlaşılmaktadır[14]. Bu düşüncelerin okullara ülkenin ekonomik kalkınması için de önemli sorumluluklar yüklediği açıktır. Bu bağlamda düşünüldüğünde okuldan beklenen amaçlara ulaşabilme konusunda en önemli unsur öğretmenlerin bu amaçları ne kadar benimsedikleri ve bu amaçlara ulaşmak için gerekli niteliklere sahip olup olmadıkları konusudur.
Cumhuriyetin ilk yıllarında oluşturulan eğitim anlayışının toplumun öğretmenlerden beklentilerini etkilediği ve öğretmen niteliklerini şekillendirdiği görülmektedir. Öğretmen yetiştirme konusunda bu dönemde atılan adımlarla cumhuriyetin eğitim hedeflerini yansıtabilecek öğretmenlerin yetiştirilmesi için çeşitli girişimlerde bulunulduğu, öğretmen eğitiminde de çağdaş olanın yakalanmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır[15] .
Bu çalışmada incelenen Muallim Almanağı’nın da dönemin eğitim anlayışlarına uygun olarak, öğretmenlerden beklentiler doğrultusunda, öğretmenlere fayda sağlayacak nitelikte hazırlandığı görülmektedir.
II. Muallim Almanağının İçeriği
İstanbul Devlet Matbaasında basılan almanağın ilk sayfalarında Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk, Başvekil İsmet İnönü ve Maarif Vekili Mustafa Necati Bey’in resimleri yer almaktadır. Bu resimlerden sonra 1928- 1929 ders yılını gösteren bir takvim verilmiştir. Bu takvimden sonra 1801’den 1980’e kadar olan dönemde hangi tarihin hangi güne denk geldiğini bulmaya yarayan bir cetvel verilmiş ve bu cetvelden nasıl faydalanılacağı açıklanmıştır[16] .
Takvim kısımlarından sonra “Millî Sene-i Devriyeler” başlığı altında o sene zarfında kutlanması planlanan önemli günler ve tarihleri listelenmiştir. Günümüzde kutlaması yapılmayan Sivas Kongresinin Akdi (4 Eylül), Sakarya Muzafferiyeti (13 Eylül), Edirne’nin Kurtuluşu (25 Kasım), Birinci İnönü Zaferi (10 Ocak), Tayyare Şehitleri Günü (27 Ocak), İkinci İnönü Zaferi (31 Mart) gibi günlerin o tarihlerde kutlamalarla anıldığı anlaşılmaktadır[17] .
Almanağı kullanacak kişinin nüfus bilgilerini içeren bir sayfa hazırlanmıştır. Devam eden sayfada ise almanak sahibinin ve ailesinin hayatında meydana gelen doğum, ölüm, nişanlanma, evlenme gibi önemli gelişmelerle ilgili bilgilerini yazacağı bir bölüm oluşturulmuştur. Bir sonraki sayfada ise aile efradının kutlaması gereken özel günlerinin not edilmesi için bir tablo hazırlandığı görülmektedir. Almanak sahibiyle ilgili kişisel bilgilerin (gözlük numarası, ayakkabı numarası, eldiven numarası, çorap numarası, banka cüzdan numarası, sigorta poliçe numarası, en yakın doktorun adresi ve telefon numarası, en yakın eczane veya sağlık merkezinin adresi ve telefon numarası, polis, itfaiye numaraları gibi…) yazılacağı ayrı bir bölüm de mevcuttur[18] .
Kişiye özel bilgilerden sonraki bölümde yine almanağı kullanan öğretmenin herhangi bir sebeple saatinde yapamadığı dersleri ve sebeplerini yazabileceği bir çizelge verilmiştir. Bu çizelgeden sonra ise Eylül ayından bir sonraki Ağustos ayına kadar devam eden bir ajanda hazırlanmıştır[19]. Bu ajanda da -almanağın Latin harflerinin kabul edildiği yıl yayınlanmış olması nedeniyle- yeni harflerin kullanılmış olması da önemlidir. Almanağın genel yapısına bakıldığında ağırlıklı olarak Osmanlıca kullanılmış olsa da Latin harfleriyle hazırlanmış bölümlerin de yer aldığı görülmektedir. 1 Kasım 1928’de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen Yeni Türk Alfabesi sonrasında 1 Ocak 1929’dan itibaren Arap harflerinin kullanımı yasaklanmıştır. Bu süreçte hem ulusal basında hem de dergi, broşür, kitap gibi yazılı basın araçlarında her iki alfabenin de kullanıldığı örnekleri görmek mümkündür[20] .
Ajanda kısmının bir diğer önemli özelliği de bu kısımda dünyada ve ülkemizde bilim ve eğitim alanına katkı sağlamış kişilerin resimleriyle beraber kısa öz geçmişlerine yer verilmiş olmasıdır. Bu isimler şöyledir; Johann Gutenberg, J. J. Rousseau, Johann Heinrich Pestalozzi, Selim Sabit Efendi, Benjamin Franklin, Antoine Lavoisier, Robert Fulton, George Stephenson, Ferdinand de Lesseps, Louis Pasteur, Thomas Alva Edison.
Ajanda kısmından sonraki sayfalar incelendiğinde ilk olarak haftalık ders programı çizelgesi göze çarpmaktadır. Bu çizelgenin ardından almanak sahibinin okuduğu kitapları kayıt etmesi için bir çizelge verilmiştir. Bu çizelgeden sonra ise “okuyacağım kitaplar” başlığı altında ilk mektep öğretmenlerine tavsiyesi uygun görülen mesleki kitap ve mecmuaların isimlerini, yazarlarını ve basım yerlerini içeren bir liste hazırlanmıştır. Bu listede toplam 57 kitap, 11 dergi öğretmenlere tavsiye edilmiştir[21]. Tablo 1’de verilen liste incelendiğinde eğitim bilimleriyle ilgili pek çok yabancı eserin tercüme edildiği anlaşılmaktadır. Tercüme eserlerin yanında dönemin önemli eğitimcileri tarafından kaleme alınmış pek çok eserde öğretmenlere tavsiye edilmiştir[22] .
Bu listenin devamında ise almanak sahibinin satın almak istediği kitapların bilgilerini kayıt edebileceği bir bölüme yer verilmiştir. Bu liste ve çizelgelerden sonra hazırlanmış olan bir diğer çizelge ise almanak sahibinin okumak için arkadaşlarından ödünç aldığı kitapları yazabileceği kitabın ismi, kimden ne zaman aldığı ve ne zaman iade edeceği gibi bilgileri içermektedir[23] . Öğretmenler için hazırlanmış olan böyle bir almanakta kitap okumanın bu derece önemsenmiş olması, dönemin düşünce hayatının anlaşılması açısından oldukça önemli bir noktadır.
Almanakta göze çarpan bir diğer önemli bilgi de Türkiye Cumhuriyeti’nin 1928 yılına ait bütçesinin vekâletlere ve dairelere dağılımının verildiği listedir. Bu listeye göre toplam 207.173.199 TL olan 1928 yılı bütçesinden en fazla pay 58.020.390 TL ile Müdafaa-i Millîye Vekâletine ayrılmıştır. Maarif Vekâletine bütçeden ayrılan pay ise 6.615.804 TL’dir. Bütçeden sonra ise Maarif Vekâletinin teşkilat yapısı gösterilmiştir. Bu bilgilerden sonra gelen bölümde ise 1928 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim öğretim faaliyetine devam eden liseler, orta mektepler ve muallim mekteplerinin isimleri listelenmiştir[24] (Ek-1).
Bu liste incelendiğinde almanağın yayınlandığı yıl Türkiye’de dört kız (Erenköy, İzmir, İstanbul ve Ankara) ve on beş erkek lisesi olduğu görülmektedir. Orta mekteplerin dağılımı ise şu şekildedir; kırk iki erkek mektebi, on iki kız mektebi, altı muhtelit mektep ve on tane de kız ya da erkek mektebi diye belirtilmemiş olmak üzere toplam yetmiş adettir. Muallim mekteplerinin sayıları ise on iki erkek muallim mektebi, yedi kız muallim mektebi, bir musiki muallim mektebi, iki köy muallim mektebi ve bir ana muallim mektebi olmak üzere toplam yirmi üç adettir. Bunlardan başka iki yüksek muallim mektebi ve iki de imam ve hatip mektebi vardır. Almanakta bu mekteplerin isimleri tek tek listelenmiştir[25] .
Almanakta yer alan bölümlerden birisi de maarif teşkilatına dair kanunun bir öğretmenin bilmesi gereken maddelerinin verildiği bölümdür. Bu başlık altında adı geçen kanundan on yedi madde aynen verilmiş, ilaveten bu kanunda 1926 ve 1927 yıllarında yapılan değişiklikler ve düzenlemeler de devamında belirtilmiştir. Bu bölümde yer verilen maddeler incelendiğinde Maarif Vekâletinin yetkileri, ilk, orta ve yüksek tahsilin dereceleri ve bu mekteplerin özellikleri, muallim mekteplerinin dereceleri ve buralardan mezun olanların yetki ve sorumluluk alanları, öğretmen maaşları[26], staj durumları, öğretmenlerin yetki ve sorumlulukları ve bunlara karşı uygulanabilecek yaptırımlar gibi konuların öne çıktığı görülmektedir[27] .
Bu kısımda yer verilen kanun maddeleri incelendiğinde altıncı ve yedinci maddelerde “muallim muavinliği” şeklinde bir ifadenin kullanıldığı dikkat çekmektedir. Muallim muavinliği 1925 yılı Orta Tedrisat Mektepleri Kanunu’nun dördüncü maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır; “Yüksek, Orta Darulmuallimin ve Darulmuallimat mezunları vekâletçe tensib edilecek mekteplerde bir sene muallim muavini unvanıyla (staj) yapacaktır. Bu müddetin hitamında muallim unvanını alırlar[28].”
Burada yer verilen maddelerden sekizinci madde; “maarif hizmetinde asıl olan muallimliktir” şeklinde kısa ama çok net bir ifadedir[29]. Bu madde o dönemde öğretmenlik mesleğine verilen önemin ve devlet ve toplum nezdinde öğretmenin itibarının anlaşılması açısından önemle altının çizilmesi gereken bir anlam ifade etmektedir.
“Türkiye’de İdari Taksimat” başlıklı bölümde illerin isimleri, şehir, nahiye ve köy nüfusları, kadın-erkek ve toplam olarak tablolar şeklinde verilmiştir. Bu tabloya göre Türkiye’nin 1928 yılı nüfusu 7.075.801 kadın, 6.584.474 erkek olmak üzere toplam 13.660.275 kişidir. Bu sayının 3.305.879’u şehir nüfusunu oluştururken, 10.354.396’sı nahiye ve köylerde yaşamaktadır. Bu tablonun devamında ise iller ve ilçelerini gösteren ayrı bir listeye daha yer verildiği görülmektedir[30] .
Almanağın bir sonraki bölümünde Maarif Vekâletinin yayın kataloğu verilmiştir. Kitapların ismi, yazarı, fiyatı ve kitapla ilgili genel görüşlerin olduğu görülmektedir. Katalogda yer alan kitaplar konularına göre tasnif edilmiştir. Buna göre felsefe, mantık ve ahlaka ait sekiz eser, içtimaiyat ve ruhiyata ait altı eser, terbiye ve tedrise ait on sekiz eser, ulum-u tabiîye, hikemîye ve kimyevîyeye ait on beş eser, ulum-u riyaziyeye ait on iki eser, tarihe ait on iki eser, coğrafyaya ait altı eser, edebiyat, lisan ve musikiye ait yirmi altı eser verilmiştir[31] .
Yayın kataloğundan sonraki bölümde 1927 senesine ait Türkiye Cumhuriyeti dâhilindeki demiryollarının isimleri, bunların başlangıçtan itibaren uzunlukları ve istasyonlar arasındaki mesafeyi gösteren cetvel verilmiştir. Bu cetvelde istasyonların açılma tarihleri de bulunmaktadır. Ayrıca imtiyazlı demiryollarını gösteren ek bir cetvel de ilave edilmiştir[32] .
Bir sonraki bölümde ise dünyada yer alan kıtaların isimleri, nüfusları, yüzölçümleri ve km²’ye düşen kişi sayılarını gösteren bir tablo bulunmaktadır. Bu tablonun hemen altında dünyadaki önemli nehirlerin isimleri ve uzunlukları, önemli dağların isimleri ve yükseklikleri, önemli denizlerin isimleri ve derinliklerinin yer aldığı üç ayrı tablo verilmiştir[33] .
Almanakta yer alan bir diğer bölüm de komşu ve önemli hükûmetlerle ilgili bilgilerin olduğu tablodur. Bu tabloda ülkelerin nüfusları, yüz ölçümleri ve km²’ye düşen kişi sayıları verilmiştir. Toplam on iki ülkenin farklı yıllardaki nüfus bilgilerinin yer aldığı görülmektedir. Devamında ise Avrupa’nın önemli şehirlerinin isimleri ve nüfuslarının olduğu bir liste verilmiştir[34] .
Devam eden sayfalarda “kıyaslamalarla ilgili faydalı bilgiler” başlığı altında metre sistemi, sıvı ve hububata ait ölçü birimleri, arazi yüz ölçümü birimleri, ağırlıklarla ilgili ölçüler ve atık mukayeseye dair ölçü birimleri karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Ayrıca 1’den 100’e kadar olan sayıların kareleri ve küplerini gösteren bir tablo ile 1’den 10’a kadar olan sayıların kareköklerini, küp köklerini ve logaritmalarını gösteren bir tablo da yer almaktadır[35] .
Öğretmenler için faydalı olacağı düşünülerek almanakta yer verilen diğer bir bölümde ise posta ve telgraf ve telefon genel müdürlüğünün dâhili posta tarifesi açıklamalı olarak verilmiştir. Postayla gönderilecek çeşitli evrakların gramajlarının nasıl ücretlendirileceği ile ilgili açıklamalar ve fiyat bilgileri verilmiştir. Bu tarifeden sonraki bölümde ise 28 Mayıs 1928 tarih ve 1324 numaralı damga resmi kanununun maarif idarelerini ilgilendiren maddeleri aynen verilmiştir. Bu maddelerde hangi evraklardan hangi şartlar altında ve ne kadar damga resmi vergisi alınması gerektiği, hangi evrakların damga vergisinden muaf tutulduğu gibi bilgiler yer almaktadır[36] .
Almanakta yer verilen ilginç bilgilerden birisi de çeşitli canlıların ve araçların hareket hızlarının kıyaslandığı bölümdür. Bu bölümde sümüklü böcek, yük arabası, taze rüzgâr, posta arabası, şimendifer, balon, tayyare, koşu atı, sinek, kartal, fırtına gibi birbirinden oldukça farklı olan çeşitli canlı ve araçların bir saniyede, bir dakikada ve bir saatte kat ettikleri mesafeler bir tabloyla gösterilmiştir. Bu bilgilerden sonra “muhtelif maddelerin sıkletleri” başlığı altında at kestanesi, şimşir, çam, akça ağaç, karaağacın kömürü, meşe odunu, gürgen odunu, kayın odunu, yağmur suyu, balık yağı, bal, zeytinyağı, keçi sütü, inek sütü gibi oldukça çeşitli maddelerin birim bazında ağırlıkları verilmiştir[37]. Bu bilgilerden sonraki bölüm incelendiğinde bazı sebze ve meyvelerin yapraklanma, çiçeklenme ve olgunlaşmaları için ihtiyaç duydukları sıcaklık dereceleri verilmiştir[38] .
Sıcaklık değerlerinden sonraki bölümde hava tahminiyle ilgili çeşitli yöntemlerin açıklandığı görülmektedir. Hava durumunun tahmininin güneş, ay, gökkuşağı, bulutlar, rüzgârlar, hayvanlar, bitkiler, çeşitli eşyalar ve barometre vasıtasıyla nasıl yapılacağı, bu sayılanları gözlemlerken dikkat edilecek noktaları ve bu işaretlerden yola çıkarak kısa süreli hava tahminlerinde bulunmanın yöntemleri açıklanmıştır. Devamında ise rüzgârların sürat ve şiddetlerini gösteren bir cetvel verilmiş, ayrıca rüzgârların estikleri yönlere göre aldıkları isimler belirtilmiştir[39] .
Sıcaklıkla ilgili bilgiler verilmeye devam edilirken santigrat, fahrenhayt ve reomür sıcaklık derecelerinin birbirine çevrilmesini gösteren bir çizelge verilmiştir. İlaveten bazı mahsullerin çimlenmeleri için gereken sıcaklık dereceleri, ihtiyaç duydukları su ve yağmur miktarları verilmiş, ülkemizde çeşitli bölgelere düşen yıllık yağış miktarları da belirtilmiştir[40] .
Devam eden sayfalarda çeşitli hayvanların (su sineği, sivrisinek, tavşan, koyun, kurt, engerek yılanı… gibi) ve ağaçların (meşe, akasya, ıhlamur, porsuk, baobab, çam… gibi) resimleriyle birlikte ortalama yaşam süreli verilmiştir[41] .
“Tabiat Tetkik Takvimi” başlıklı bölümde ise ilk olarak bu takvimin hazırlanış amacı şu şekilde ifade edilmiştir; “Buraya işaret olunan hususâtı muntazaman tetkik ve tespit eden arkadaş müteakip seneler için kendisine çok faydalı bir muhtıra hazırlamış olur”. Bu açıklamadan sonra tarih kısımları boş bırakılarak leyleklerin geldiği zaman, ağaçların tomurcuklandığı zaman, kiraz ağaçlarının çiçek açtığı zaman, ekinlerin biçildiği, üzümlerin olduğu, son defa denizde yüzüldüğü, evde ilk sobanın yakıldığı, kırlangıçların gittiği, ilk karın yağdığı zamanlar gibi mevsim değişimlerini gösteren çeşitli işaretlerin tarihlerinin kayıt edilmesi için yer ayrılmıştır[42] .
Almanakta yer alan bir diğer bölümde ise Türk ve Dünya tarihinin önemli olaylarıyla ilgili kısa açıklamaların da yer verildiği bir kronoloji hazırlanmıştır. Milattan önceki tarihlerin Babil ve Asuriler, İbraniler, Fenike, Kartaca, Hint ve İran, Yunan, Roma gibi medeniyetlere ayrılarak verildiği milattan sonrasının ise 54’ten 1924’e kadar kronolojik olarak verildiği görülmektedir[43] .
Almanağın sonuna doğru gelirken notlar başlıklı bir bölüm hazırlandığı ve buraya çeşitli derslere ait muhtıralar, kaide ve tarifler, düsturlar, şekiller, taksimat cetvelleri gibi daima el altında bulunması gereken bilgilerin kayıt edilebileceğinin belirtildiği görülmektedir[44] .
Devamında ise İstanbul’da eğitim-öğretim faaliyetleri devam eden özel “İstiklal Lisesi” ile ilgili bir tanıtım yazısına yer verilmiştir. Okulun amacı, öğretim kadrosu, fiziksel özellikleri gibi bilgilerin okula ait çeşitli resimlerle birlikte verildiği görülmektedir[45] .
Okul tanıtımından sonra “Kazandığım ve Harcadığım” başlığı altında her ay için ayrı ayrı toplam bir yıllık gelir-gider cetveli verilmiştir. Bu cetvelden sonra öğrencilerin notlarının kayıt edilmesi için not defteri şeklinde bir çizelge hazırlanmış ve bu çizelgenin her sınıf ve tahsil derecesi için kullanıma uygun olduğu belirtilmiştir[46] .
Almanakta yer alan önemli bölümlerden birisi de “İlk mekteplere mahsus alet-i dersiye rehberi” başlıklı bölümdür. Bu kısımda her ders için okulda bulunması gereken asgari ve azami araç gereçler ayrı ayrı listelenmiş, bu araç gereçlerin nasıl ve nerelerden temin edilebileceğine dair açıklamalar yapılmıştır.
Tablo 2’de yer alan araç-gereçler incelendiğinde her ders için oldukça ayrıntılı bir araç gereç listesi hazırlandığı görülmektedir. Listelerde yer verilen araç-gereçler dönemin eğitim anlayışı ve öğretim programının kapsamıyla ilgili çıkarımlarda bulunmaya da imkân sağlamaktadır[47] .
Devamında “Bir derste bütün kaideler” başlığı altında yeni alfabenin bazı kuralları çeşitli örneklerle beraber açıklanmıştır[48] .
Almanağın son sayfaları incelendiğinde “Kitaphane-i Hilmi’nin[49] yeni yayın kataloğu ve fiyat listesi verilmiş, bu listede toplam otuz kitabın tanıtımı yapılmıştır[50] .
Çeşitli cemiyetlerin, dergilerin ve bankaların reklamları yapılmıştır. Son sayfaya ise hazırlayanlar tarafından almanağın sürekli çıkartılabilmesi ve daha iyi hâle getirilebilmesi için kullananların görüş ve önerilerini bildirmeleri istenmiş, bunun için bir yazışma adresi verilmiştir. En sonunda ise 1928 yılı Türkiye siyasi haritası verilmiştir.
III. Eğitim Bilimleri Çerçevesinde Muallim Almanağının Değerlendirilmesi
Muallim Almanağının içeriği incelendiğinde almanağın öğretmenlerin eğitim-öğretim faaliyetlerinin ve kişisel işlerinin takibini kolaylaştırmak amacıyla hazırlandığı anlaşılmaktadır. Almanağın bölümlerinin eğitim açısından değerlendirebilmesi için öncelikle öğretmen nitelikleri ve yeterliliklerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Dönemin eğitim hedefleri düşünüldüğünde öğretmenlerden beklentilerin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlerden beklentilerle ilgili genel bir değerlendirme Akyüz tarafından şu şekilde yapılmıştır:
1. Cumhuriyetin başından beri gerçekleştirilen devrimler ve dönüşümlerde öğretmenden beklenen onları koruyacak ve geliştirecek “yeni bir insan tipi” yetiştirmek olmuştur.
2. Osmanlı döneminde Tanzimat’tan beri eğitimde gerçekleştirilmeye çalışılan yeniliklerin ve yetiştirilen öğretmenlerin ve aydınların varlığı Cumhuriyet dönemindeki değişimleri olumlu etkilemiş, benimsenmelerini kolaylaştırmıştır.
3. Öğretmenlerin siyasal, ekonomik, hukuki, kültürel devrimleri ve dönüşümleri pekiştirme görevi özellikle Atatürk tarafından çok açık biçimde vurgulanmıştır[51] .
Aslında öğretmenlik mesleğinin toplumdaki rolü tarihin her döneminde bütün toplumlarda ortak bir amaç etrafında şekillenmiştir. Bu amaç da yeni nesilleri içinde bulundukları çağın gereklerine uygun olarak yetiştirmektir. Her çağın gereksinimi farklı olmakla birlikte etkili öğretmen anlayışları incelendiğinde etkili öğretmen özelliklerinin her dönem kabul görecek niteliklerle ifade edildiği görülmektedir[52] .
Günümüz araştırmaları etkili öğretmenlerin ön koşul olarak sahip olması gereken özellikleri; 1. Sözel beceri, 2. Alan bilgisi, 3. Eğitsel bilgi, 4. Öğretmenlik sertifikası ve 5. Deneyim olmak üzere beş boyutta ele almaktadır. Ön koşulların sağlanmasından sonra etkili öğretmenlerden birey olarak, sınıf yönetimi ve organizasyon açısından, öğretimin planlanması ve uygulanması konularında, öğrenci gelişiminin ve potansiyelinin izlenmesi konusunda yeterli olmaları beklenmektedir[53] .
Eğitim bilimciler tarafından yapılan farklı çalışmalar sonucunda başarılı öğretmenlerde gözlenen temel alışkanlıklar; öğrenci başarısına geniş perspektifte bakmak, ders sunumlarını öğrenciler için cazip hâle getirmek, kişisel sorumluluklarını içselleştirmek, öğrenci motivasyonunda etkili olan faktörleri bilmek, öğretimlerini geliştirmek için sürekli bir arayış içinde olmak şeklinde ifade edilmiştir[54] .
Yukarıda içeriği hakkında verilen bilgilerden yola çıkarak almanağın dönemin şartlarına uygun olarak öğretmenlere hem mesleki hem de kişisel gelişimleri konusunda önemli katkılar sağladığı anlaşılmaktadır.
Almanakta bulunan Dünyadaki kıtalar, denizler, nehirler ve dağlarla ilgili bilgiler, komşu devletler, önemli ülkeler ve şehirlerle ilgili bilgiler, matematik bilgileriyle ilgili tablolar, çeşitli canlılar ve araçların hareket hızlarıyla ilgili bilgiler, farklı maddelerin ağırlıklarıyla ilgili bölümler, sebze meyvelerin ihtiyaç duyduğu sıcaklarla ilgili açıklamalar, hava tahminiyle ilgili çeşitli gözlem yöntemlerinin anlatıldığı kısımlar, rüzgârlarla ilgili bilgiler, sıcaklık derecelerinin birbirine çevrilmesi için hazırlanan cetvel, çeşitli hayvanlar ve ağaçlarla ilgili görseller ve bilgiler, Türk ve Dünya tarihi kronolojisinin verildiği bölümler dikkat çekmektedir. Özellikle o dönemde bilgiye ulaşmanın zorlukları düşünüldüğünde her öğretmenin elinin altında böyle bilgileri içeren hazır bir kaynağın olmasının dönemin öğretmenlerine çok değerli katkılar yaptığı düşünülmektedir.
Almanakta yer verilen eğitimle ilgili kanunların olduğu bölümü incelediğimizde 1928 yılı Türkiye Cumhuriyeti bütçesi ve dağılımı, Maarif Teşkilatına dair kanunun önemli kısımlarının yer aldığı görülmektedir. Ayrıca 1928 tarihli damga resmi kanununun maarif dairelerini ilgilendiren kısımları ve 1928 yılında faal olan liseler, orta mektepler ve muallim mekteplerinin listesinin verilmiş olması da önemli görülmüştür.
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini desteklemek açısından bakıldığında almanakta öğretmen için ders telafi çizelgelerinin bulunması, eğitim-öğretim yılını gösteren bir ajandanın bulunması, haftalık ders programı çizelgesinin verildiği kısımların bulunması, eğitim-öğretimi planlama konusunda öğretmenin işini kolaylaştırma amacına hizmet etmektedir.
Almanağın son kısımlarında her ders için ayrı ayrı olarak verilen okullarda bulunması gereken ilkokullara mahsus ders araç-gereçlerinin listelerinin olduğu bölüm öğretmenlere öğrenme ortamları oluşturma konusunda yol gösterici özelliktedir. Öğretmenlerin mesleki becerilerine katkı sağlaması açısından önemli olarak değerlendirilebilecek bir diğer bölüm ise ölçme ve değerlendirme faaliyetleri için ayrılmış olan not defteri kısmıdır.
SONUÇ
Almanak incelendiğinde öğretmenlerin hem kişisel hem mesleki gelişimleri için oldukça önemli bölümlere yer verildiği görülmektedir. Özellikle okunan, okunacak ve okunmak için ödünç alınan kitapların kayıt edilmesi için hazırlanan çizelgelerin öğretmenleri kitap okumaya teşvik etme açısından da katkı sağladığı düşünülebilir. Bu bölümlere ilaveten ilkokul öğretmenlerinin okuması tavsiye edilen kitap ve dergilerle ilgili bilgilerin paylaşılmış olması dönemin şartları düşünüldüğünde oldukça faydalı olmuştur. Okuma faaliyetleri ile ilgili olan bir diğer bölümde Maarif Vekâleti ve Kitaphane-i Hilmi’nin yayın kataloglarının verildiği bölümdür.
Almanakta yer alan Türkiye’nin idari taksimatı (il, ilçe, nahiye, köy bilgileri ve nüfusları) ile ilgili bilgiler, 1927 senesine ait demiryolları istasyonları ve bu istasyonlar arası mesafelerle ilgili bilgiler, posta, telefon, telgraf genel müdürlüğünün posta tarifesi ve fiyatları, öğretmenler için bütçe kayıt sayfasının hazırlanması, yeni kabul edilen alfabeyle ilgili bazı temel dil bilgisi kurallarının verilmiş olması öğretmenlerin genel kültür ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamanın amaçlandığını göstermektedir.
Almanağı hazırlayan Maarif Vekâleti Halk Terbiyesi Müdürü Faik Reşit (Unat) ve Maarif Vekâleti Mektep Müzesi Müdürü İsmail Hakkı (Tonguç)’nın dönemin önemli eğitimcilerinden olduğu göz önüne alındığında eseri hazırlarken hem mesleki hem de kişisel gelişimleri konusunda öğretmenlere fayda sağlamayı amaçladıkları anlaşılmıştır.
Eserin bölümleri yayınlandığı dönemin şartları düşünüldüğünde öğretmenlerin işlerini kolaylaştıracak, eğitim öğretim faaliyetlerine katkı sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Öğretmenlerin ihtiyaç duyabileceği çeşitli bilgileri de barındıran almanak, aslında o dönem öğretmenlerinin sahip olması gereken nitelikler ve öğretmenlerin mesleki bilgi ve becerilerinin yanında genel kültür seviyelerinin de anlaşılması açısından günümüz araştırmacılarına ışık tutmaktadır.
Bu çalışmanın da dönemin eğitim anlayışıyla ilgili çalışmalara farklı bir bakış açısı getirmekle birlikte almanağın bölümlerinde verilen döneme ait bilgilerle alan araştırmacılarına da katkı sağlaması temenni edilmektedir. İlaveten Muallim Almanağı’nın yayınlandığı dönemde aynı amaçla farklı ülkelerde yayınlanmış almanakların tespit edilmesi ve karşılaştırılmasına yönelik çalışmalarla karşılaştırmalı eğitim tarihi araştırmalarına da katkı getireceği düşünülmektedir.
EKLER
Ek-1. 1928 Muallim Almanağına Göre Türkiye’de Liseler, Orta Okullar ve Öğretmen Okullarının Listesi (Unat, Tonguç, Muallim Almanağı, s.87- 88.)
Liseler
Adana Erkek Lisesi
Ankara Kız Lisesi
Bursa Erkek Lisesi
Edirne Erkek Lisesi
Erenköy Kız Lisesi
Erzurum Erkek Lisesi
Galatasaray Erkek Lisesi
İstanbul Erkek Lisesi
İstanbul Kız Lisesi
İzmir Erkek Lisesi
Kabataş Erkek Lisesi
Kastamonu Erkek Lisesi
Kayseri Erkek Lisesi
Konya Erkek Lisesi
Sivas Erkek Lisesi
Trabzon Erkek Lisesi
Üsküdar Erkek Lisesi
Orta Mektepler
Adana Muhtelit Orta Mektebi
Adapazarı Erkek Orta Mektebi
Afyonkarahisar Erkek Orta Mektebi
Aksaray Erkek Orta Mektebi
Amasya Erkek Orta Mektebi
Antalya Erkek Orta Mektebi
Balıkesir Erkek Orta Mektebi
Balıkesir Kız Orta Mektebi
Bitlis Erkek Orta Mektebi
Bolu Erkek Orta Mektebi
Burdur Erkek Orta Mektebi
Bursa Muhtelit Orta Mektebi
Çamlıca Kız Orta Mektebi
Çanakkale Erkek Orta Mektebi
Çankırı Erkek Orta Mektebi
Çorum Erkek Orta Mektebi
Çorum Kız Orta Mektebi
Davutpaşa Erkek Orta Mektebi
Denizli Erkek Orta Mektebi
Diyarbakır Erkek Orta Mektebi
Edirne Kız Orta Mektebi
Elaziz Erkek Orta Mektebi
Erzincan Erkek Orta Mektebi
Erzurum Kız Orta Mektebi
Eskişehir Muhtelit Orta
Mektebi Eyüp Muhtelit Orta Mektebi
Gazi Osman Paşa Erkek Orta Mektebi
Gaziayıntap Erkek Orta Mektebi
Gelenbevi Orta Mektebi
Giresun Orta Mektebi
Gümüşhane Orta Mektebi
Isparta Erkek Orta Mektebi
İstanbul Muhtelit Orta Mektebi
İzmir Erkek Orta Mektebi
İzmir Muhtelit Orta Mektebi
Kadıköy Erkek Orta Mektebi
Kadıköy Kız Orta Mektebi
Kandilli Kız Orta Mektebi
Kars Erkek Orta Mektebi
Kastamonu Kız Orta Mektebi
Kayseri Kız Orta Mektebi
Kırşehir Erkek Orta Mektebi
Kilis Orta Mektebi
Konya Kız Orta Mektebi
Kütahya Orta Mektebi
Malatya Orta Mektebi
Manisa Orta Mektebi
Maraş Orta Mektebi
Mersin Orta Mektebi
Muğla Orta Mektebi
Nevşehir Erkek Orta Mektebi
Niğde Erkek Orta Mektebi
Nişantaşı Kız Orta Mektebi
Ordu Erkek Orta Mektebi
Rize Erkek Orta Mektebi
Samsun Erkek Orta Mektebi
Siirt Erkek Orta Mektebi
Silifke Erkek Orta Mektebi
Sinop Erkek Orta Mektebi
Şebinkarahisar Erkek Orta Mektebi
Tarsus Erkek Orta Mektebi
Tekirdağ Erkek Orta Mektebi
Tokat Erkek Orta Mektebi
Trabzon Kız Orta Mektebi
Urfa Erkek Orta Mektebi
Uşak Erkek Orta Mektebi
Van Erkek Orta Mektebi
Vefa Erkek Orta Mektebi
Yalvaç Erkek Orta Mektebi
Yozgat Erkek Orta Mektebi
Zonguldak Erkek Orta Mektebi
Muallim Mektepleri
Adana Erkek Muallim Mektebi
Adana Kız Muallim Mektebi
Ankara Ana Muallim Mektebi
Ankara Musiki Muallim Mektebi
Balıkesir Erkek Muallim Mektebi
Bursa Kız Muallim Mektebi
Denizli Köy Muallim Mektebi
Diyarbakır Erkek Muallim Mektebi
Edirne Erkek Muallim Mektebi
Edirne Kız Muallim Mektebi
Elaziz Erkek Muallim Mektebi
Erzurum Erkek Muallim Mektebi
İstanbul Erkek Muallim Mektebi
İstanbul Kız Muallim Mektebi
İzmir Erkek Muallim Mektebi
İzmir Kız Muallim Mektebi
Kastamonu Erkek Muallim Mektebi
Kayseri Köy Muallim Mektebi
Konya Erkek Muallim Mektebi
Konya Kız Muallim Mektebi
Sivas Erkek Muallim Mektebi
Sivas Kız Muallim Mektebi
Trabzon Erkek Muallim Mektebi
Yüksek Muallim Mektepleri
Ankara Orta Muallim Mektebi
İstanbul Yüksek Muallim Mektebi
İmam ve Hatip Mektepleri
İstanbul İmam ve Hatip Mektebi
Kütahya İmam ve Hatip Mektebi
KAYNAKÇA
“Kanunlar-Orta Tedrisat Muallimleri Kanunu”, Maarif Vekâleti Mecmuası, C 1, S 1, 1925.
Acun, Fatma, “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Eğitimin Hedefi”, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, Ankara 2006, ss.27-32.
Akyüz, Yahya, Türk Eğitim Tarihi M.Ö. 1000-M.S. 2018, Ankara 2018.
Akyüz, Yahya, Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri (1839-1950), Ankara 2012.
Ata, Bahri, “Tarihçi Faik Reşit Unat’ın Millî Eğitime ve Tarih Eğitimine Katkıları”, Türk Yurdu, S 260, Ankara 2009, ss.94-101.
Bakırcı, Fahri, “Meclis Üyelerinin Aylık ve Diğer Ödenekleri”, Yasama, S 3, Ankara 2006, ss.27-70.
Başgöz, İlhan, “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye’de Eğitimin Genel Görünümü”, Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları Sempozyumu 07-09 Aralık 2005, Ankara 2010, ss.7-12.
Binbaşıoğlu, Cavit, Başlangıçtan Günümüze Türk Eğitim Tarihi, Ankara 2014.
Doğan, Hıfzı, “Atatürk’ün İşlevsel Eğitim Anlayışı”, Eğitim ve Bilim, C 6, S 34, Ankara 1981, ss.5-11.
Dursunoğlu, Halit, “Cumhuriyet Döneminde İlköğretime Öğretmen Yetiştirmenin Tarihi Gelişimi”, Millî Eğitim Dergisi, S 160, Ankara 2003.
Ergün, Mustafa, “Türk Eğitim Devrimi: Temel İlkeleri ve Gelişim Süreci”, Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları Sempozyumu 07-09 Aralık 2005, Ankara 2010, ss.35-52.
Genç, Salih Zeki, “Cumhuriyetten Günümüze İlköğretimde Program Geliştirme Çalışmaları”, Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi, C 2, S 1, Bayburt 2007, ss.123-137.
Gündüzalp, Fuat, Öğretmen Meslek Kitapları Kılavuzu, Cilt 1, Ankara 1951.
Hesapçıoğlu, Muhsin, “Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Eğitim Politikası ve Felsefesi”, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, C 29, S 29, İstanbul 2009, ss.121-138.
https://tarihvemedeniyet.org/e-kutuphane/salnameler-ve-nevsaller. Erişim tarihi: 26.08.2020 ss.10.44.
Ocak, Başak, Bir Yayıncının Portresi: Tüccarzâde İbrahim Hilmi Çığıraçan, İstanbul 2003.
Oktay, Ayla, “Öğretmenlik Mesleği ve Öğretmenin Nitelikleri”, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, C 3, S 3, İstanbul 1991, ss.187-193.
Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlilikleri, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara 2017.
Önk, Murat, “Atatürk Dönemi Eğitim Sistemi Gelişmelere Bir Bakış”, International Journal of Social Science Studies, S 37, 2015, ss.511-530.
Palalı, İlhan, “Osmanlı Salnameleri ve Tarih Araştırmalarındaki Kaynak Değeri”, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S 23, Şanlıurfa 2010, ss.1-14.
Sakız, Gönül, “Etkili Öğretmenlik ve Öğretmen Niteliğinin Geliştirilmesi”, Kuramsal Eğitimbilim Dergisi, C 9, S 2, Afyonkarahisar 2016, ss.214-244.
Şimşek, Ufuk, Küçük, Birgül, Topkaya, Yavuz, “Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikalarının İdeolojik Temelleri”, Turkish Studies, C 4, S 7, Ankara 2012, ss.2809-2823.
Tunca, Elif Asude, “Türk Harf Devriminin Halka Tanıtım Çalışmaları”, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S 2, Mersin 2006, ss.111- 122.