ISSN: 1011-727X
e-ISSN: 2667-5420

Cezmi Eraslan

Anahtar Kelimeler: Atatürk, Modern Devlet, Hilafet, Türk Dış Politikası, Türkiye Cumhuriyeti

Özet

ÖZET Hilafet Osmanlı devletinin iç ve dış siyasetinde bilhassa II. Abdülhamid döneminde çok önemli bir rol oynamıştır. Fakat yabancı devletlerin çıkarlarına hizmet etmekten hiçbir zaman kurtulamamıştır. Hilafet birinci dünya savaşı sonunda toprakları işgal edilen Türk milletinin kurtuluş mücadelesinde de önemli rol oynamıştır. Zira halkın zihninde dini unsurların ve hilafetin baskın bir yeri vardı. 20 Ocak 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun hakimiyeti kayıtsız şartsız millete vermesi ile saltanatın gereksiz bir hale geldiği açıktır. Ankara'nın 13 Ekim 1923'te başkent olarak belirlenmesi ve 29 Ekİm'de Cumhuriyet'in ilanı, Türkiye'de eski rejimden tamamen farklı yeni bir devletin kuruluşunun gerçekleştiğini resmen ortaya koymuştur. Sonuçda 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan oylama ile halifelik kaldırılmıştı. Halieliğin kaldırılması Türkiye Cumhuriyeti'nin eski yönetim anlayışı ile bağlarını kopardığını ve bu yönde devam edeceğini gösteren en manalı işaret olarak değerlendirilebilir. Hilafetin kaldırılması devlet yönetiminde dini makamların belirleyiciliği yerine milletin iradesini koyma çabalarındaki en önemli adımdır. Bu adımla millî, lâik, demokratik ve modem bir devletin kanuni temelleri tamamlanmış olmaktaydı