ISSN: 1011-727X
e-ISSN: 2667-5420

Mevlüt Çelebi

Anahtar Kelimeler: Hatay Problemi, Atatürk ve Hatay, Sancak Sorunu, Hatay ve İtalya, İtalya ve Fransa

Özet

Misakımillî sınırları içinde olduğu hâlde, 20 Ekim 1921'de Ankara hükûmeti ile Fransa arasında yapılan anlaşma ve Lozan Barış Antlaşması'nda Türkiye, bazı özerk hükümler içermekle birlikte, Hatay'ın Suriye'de kalmasını kabul etmişti. Hatay'ı "Şahsi meselesi" olarak gören Atatürk, "Kırk asırlık Türk yurdu yaban ellerde kalamaz" diyerek Türkiye'nin niyetini ve kararlılığını göstermiştir. Avrupa'da 1930'ların ikinci yarısında ortaya çıkan tablo, Türkiye'nin İngiltere ve Fransa ile ilişkilerini bir ittifaka götürdü. Bu süreçte Fransa'nın Suriye'de manda idaresine son vermesini, Türkiye, Hatay konusunda bir fırsat olarak gördü. Görüşmeler sonunda Hatay, önce özerk, ardından bağımsız bir yapıya kavuştu ve nihayet Hatay parlamentosu 29 Haziran 1939'da son toplantısını yaparak oybirliğiyle aldığı bir kararla Türkiye'ye ilhak etmiştir. Suriye ile ilgisi daha önceki yıllara gitmekle birlikte, İtalya'nın bölgeye dönük faaliyetleri 1930'larda arttı. Bütün dış politikasını sömürgecilik üzerine kuran Mussolini İtalya'sı, Fransa'nın çekilmesi durumunda Suriye'ye yerleşmeyi planlıyordu. Bu nedenle 23 Haziran 1939'da Sancak meselesi hakkında Türk-Fransız antlaşmasının imzalanması İtalya Devleti ve basınını ayağa kaldırdı. İtalyan basınında, Türk-İngiliz-Fransız yakınlaşmasını eleştiren yazılar çıkmaya başladı. Asıl tepki İtalya hükûmeti tarafından gösterildi ve İtalya, Fransa'ya 10 Temmuz 1939'da bir nota verdi. Söz konusu notada, 23 Haziran 1939 tarihli Türk-Fransız antlaşmasına atıfta bulunularak, San Remo'da 24 Nisan 1920'de İngiltere, Fransa ve İtalya arasında alınan karar gereğince, İtalya'nın haberi ve rızası olmadan böyle bir antlaşma yapılamayacağını ileri sürdü. Bu nota, zaten derin bir güvensizlik döneminden geçmekte olan Türkiye-İtalya ilişkilerinde olumsuz bir rol oynadı. Aslında mesele sadece Türkiye-İtalya ilişkileriyle sınırlı değildi. İtalya'nın tepkisi Türkiye'ye olduğu kadar Türkiye-İngiltere-Fransa arasında oluşan ittifaka da yöneliktir.

Etik Beyan

Bu makalede Etik Kurul kararı gerektiren bir çalışma bulunmamaktadır.